İET’in Ömrünü Tamamlayan Otobüsü Yüzde 100 Elektrikli Hale Getirildi.
Haber: OKTAY YILDIRIM Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbulElektrikli Tramvay ve Tünel İşletmeleri ( iett ) Kullanım ömrünü tamamlayan 2006 model dizel otobüs yüzde 100 elektrikli hale getirildi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, karbon emisyonunu sıfıra indirecek ve yıllık 1 milyon 130 bin lira yakıt tasarrufu sağlayacak elektrikli otobüsün tanıtımında konuştu. İmamoğlu, “Hem büyük tasarruf yapacağız hem de karbon salınımını azaltarak havasını, suyunu ve toprağını koruyacak bir şehir olacağız. Projeyle piyasa değeri 500 bin euro olan yeni otobüs almak yerine yatırımla İstanbullular 250 bin euro karşılığında kullanım ömrünü tamamlamış bir aracı yenileyebilecek.” “Bu proje kapsamında önümüzdeki 5 ay içinde 10 otobüsü daha dönüştüreceğiz” dedi.
İBB kuruluşu iett “Elektrikli Otobüs Dönüşüm Projesi”ni başlattı. İBB iştiraki İSBAK ile ortaklaşa yürütülen proje kapsamında ilk olarak kullanım ömrünü tamamlayan 2006 model dizel otobüs yüzde 100 elektrikli hale getirildi. Projenin tanıtım toplantısı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet’in katılımıyla İETT Edirnekapı Garajı’nda gerçekleştirildi.
İmamoğlu, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, iklim değişikliği kriziyle ilgili dünyanın ve Türkiye’nin yaşadığı sorunlara değindi ve şunları söyledi:
“GÜNÜMÜZÜN SORUNLARININ KAYNAĞI, GEÇMİŞİN ‘GÜNÜ KURTARMA’ ANLAYIŞIDIR: İstanbul’un bugün yaşadığı ulaşım, çevre ve çarpık kentleşme gibi sorunların bugünün sorunları değil, uzun vadeli birikmiş sorunların, ihmal ve planlamasızlıkların sonucu olduğunu bilmek gerekiyor. Birbirini büyüten ve derinleştiren bu sorunların çözümünde bütüncül ve geleceğe yönelik yaklaşımın kural olduğu açıktır. Geleceğe sahip çıkmamız lazım. Bugün yaşadığımız sorunlar geçmişte hakim olan ‘günü kurtarma’ anlayışının sonucudur. O halde gelin öyle bir iş yapalım ki, bugün kurtarabiliriz. Ama yarını hesaba katmayalım. Eğer doğru planlamayla hareket etmezseniz ne kadar yatırım yaparsanız yapın maalesef boşa gidecektir. Aslında kültür olarak böyle bir kültürümüz yok. Bu toprakların iyi insanları, büyük insanları, geçmişin bilgeleri bize doğaya, toprağa, denize, suya, havaya ve hayata dair güzel sözlerden oluşan bir miras bıraktılar. Ama ne olursa olsun tüm dünya bu konuda maalesef hata yaparken, biz de maalesef bazı konularda en çok hata yapanların tam ortasına düşmüş olabiliriz. Maalesef bu bilinci kaybettik. Bu konuda duyarlı olmalıyız. Bu bilinci mümkün olduğunca İstanbul’daki yeni yönetim anlayışımızın en değerli kavramı olan İstanbul modeli haline getirmeye çalışıyoruz. Daima bugünü ve yarını birlikte düşünen, bilimsel planlama süreci içerisinde hareket eden bir ekip olmaya çalışıyoruz.
BİZE TRANSFER EDİLEN BİR METRON İÇİN 11 AYDA SATIŞLARIMIZDAN 3 MİLYAR LİRADAN FAZLA ELDE ETTİLER: Sorunları bütünsel bir yaklaşımla, birbirleriyle olan ilişkilerini dikkate alarak ele alıyoruz. Örneğin; Bir yandan çok büyük bir metro ve raylı sistemde atılım yaparken, diğer yandan da yatırımlar yapıyor, çevreci bir ulaşım perspektifi arıyoruz. Örneğin; Bizden önce 25 yılda 5 kilometrelik metro üretim performansı elde edilirken, çağımızda bunu 2,5 katına, hatta 3 katına çıkarma sürecindeyiz. Bu performansı kendi üretim rakamlarımızla elde ediyoruz. Şöyle bir model de var: Aslında bunu kime yazalım? Düşünmek gerekiyor. Örneğin; Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle önceki yönetimde üretimi bakanlığa devredilen metronun üretimi bir anda aylık kesintinin 30’dan 35 katına çıktı – örneğin Pendik-Sabiha Gökçen metro hattının – tüm maliyeti aldı sadece 11 ayda kasamızdan çıktı. Ama biz 10 yıl, 12 yıl, 15 yıl metro yapmak için borçlanacak kaynak ararken, ‘Biz yaptık’ diyerek… Yani kimin bakanlığı, kimin İstanbul Büyükşehir Belediyesi? Bu bizim, bu bizim. Yani böyle bir bakış açısıyla Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle ‘bizim ya da sizin’ kavramı içinde olmayan bir kurumsal yapıya ve bütçeye el koydular, bize aktarılan 3 milyar liranın üzerindeki metro parasını, 11 ay içinde kasamızdan.
CUMHURBAŞKANLIĞI GENELGESİNİN DÜZELTİLMESİ KONUSUNDA YETKİLİLERDEN TALEP EDİYORUM: Yetkililerden Cumhurbaşkanlığı genelgesinin düzeltilmesini talep ediyorum. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımızın gündemine bir kez daha duyurmak istiyorum. Bir yerel yönetimin böyle bir şeyi halletme şansı yoktur. Bu bakımdan İstanbul hepimizindir. Hemen belirteyim; Biliyorsunuz, böyle şakalar yaparak bir sonraki seçimi kazanabilirsiniz, o yüzden endişelenmeyin. Biliyorsunuz, değiştirin zaten… Zaten kazanamazsınız… Ama biliyorsunuz, şimdi değiştirin ki insanlar rahatlasın. Aksi halde 2-3 metro daha aktarılacak. Yani parayı 10 ay, 11 ay vs. çekebiliyorsunuz. İBB neden zor durumda kalsın? Öyle değil mi? İBB hepimizindir.
500 BİN AVRO PAZAR FİYATIYLA YENİ OTOBÜS ALMAK YERİNE: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kadim kurumu İETT, çevre dostu yatırımlarda da ilerleme kaydediyor. 2 yıl önce başlatılan bir çalışma olan elektrikli otobüs dönüşüm projesi, çevre açısından değerli bir adımdı. Bu projeyle arkadaşlar, motor ömrünü tamamlamış otobüsleri elektrik motorlarıyla donatarak kullanmaya devam etmeyi hedefliyoruz. Elbette burada sadece büyük tasarruf sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda karbon salınımını azaltarak havasını, suyunu, toprağını koruyacak bir şehir haline geleceğiz. Projeyle piyasa fiyatı 500 bin avro olan yeni bir otobüs almak yerine ömrünü tamamlamış bir aracı 250 bin avroluk yatırımla İstanbulluların hizmetine kazandırdık. Bu proje kapsamında önümüzdeki 5 ayda 10 otobüsün daha dönüşümünü gerçekleştireceğiz. Bu kadar büyük bir kapasite ve potansiyelin, bu hızın bizi tatmin etmeyeceğini biliyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İETT, İSBAK ve diğer kurum ve paydaşlarımızın bu konudaki ısrarlı çalışmalarının bizi daha hızlı, daha pratik, üretimi artıran sayısal hedeflere ulaştıracağını umuyorum.
KARARLIlığıMIZIN ARKASINDA TEK BİR ŞEY VAR: İstanbul özelinde katı atık yakma tesislerinden elektrikli deniz taksilerine kadar çevre dostu yatırımlarımız var. Bu pahalı grupla, bu bilgi ve tecrübeyle, bu güçle, bu hizmet tutkusuyla uzun yıllar İstanbul’a hizmet etmeye kararlıyız. Bu kararlılığın arkasında tek bir şey var: 16 milyonluk İstanbul’un yaşayan halkına ait olma duygusu. Onlara hizmet etmek, onlarla düşünmek, onlarla kazanmak, onlarla paylaşmak sorunudur. Bu duruşu ve anlayışı bu şehirde kalıcı hale getirmenin İstanbul’a örnek olacağına inancımız tamdır. Bu açıdan bakıldığında biz her zaman çözüm üretmek için orada olursak, bu şehirde bir çözümün olduğu anlayışını yaşatmak için çaba göstereceğiz. Dizel otobüsten elektrikliye dönüşüm projemiz İstanbul’umuza hayırlı olsun. “Gönülden katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.”
2006 MODEL ARACIN KARBON EMİSYONU SIFIRA İNDİRİLDİ
İmamoğlu’nun konuşmasında verdiği bilgiye göre; Çevre dostu proje sayesinde 2006 model aracın karbon salımı sıfıra düştü. Bu da tek bir aracın dönüşümüyle yılda 3.300 ağacın dikilmesine eşdeğer bir katma değer sağlanması anlamına geliyor. Yine tek bir aracın dönüşümüyle yıllık 1 milyon 130 bin TL yakıt tasarrufu sağlanacak. Şubat 2024’e kadar 10 otobüsün daha elektrikli otobüse dönüştürülmesi hedefleniyor. Dönüştürülen aracın özellikleri şöyle oldu:
250 km menzil
1 saat 45 dakikada tam şarj
5 yıl aralık garantili pil
saatte 70 km hız
Ayrıca elektrikli otobüsün üzerinde bulunan LiFePO4 (Lityum demirfosfat) bataryalar sayesinde acil ve afet durumlarında kullanılabilecek 22kw güç sağlanabiliyor.